YAŞA VE ÖL

           
 İnsan kendini bildiğinden beri doğar yaşar ve ölür. Masum doğar günahkar olur yaşarken, kimi günahkar ölür kimi günahıyla sürünür.  Kimi de sevabıyla yaşar mutlu ölür. Ölüm uzak görünür ama hep yakındır.  Bazı insanları ölmeden kaybedersin hayatında bazılarını ise sonsuza kadar yaşatırsın içinde. Kimi çok yakınındadır sende ölmüştür. Kimi çok uzaklardan seninle yaşar hayatı. Çiçek sularken nefes alırken teninde hissedersin. Aslında sadece onun iyi olması için yaşarsın dünyada ölüm senin için son değil başlangıç olduğunu düşünürsün. Ölünce yanında olacağını inanırsın ama yanında kimse olmaz boş mezara girersin sadece çiçek sularlar başında çoğu bir fatiha bile okumaz.
Önemli olan yaşamaktır.
             Hatta dünya hayatı acıdır. İnsan acıyı yaşar kısacık ömrü boyunca kimse mutluluğu hatırlamaz her zaman kötü şeylerle anılır dünyada ve asıl güzel şeyler insan öldükten sonra başlar  da geç kalınmıştır. Giden gitmiştir hayalleri görecekleri zamanı yaşayacakları gitmiştir de sen onu hatırlayacağını ona güzel şeyler sunacağını zanneder kendini kandırırsın. Ölen için yaşanmamış herşeyi sen yaşatarak anca kendini kandırırsın. İlle güzel bir şey yapmaksa amaç diri olacaksın yaşayacaksın yaşatacaksın. Sen güzel yaşayacaksın ki seni sevenler güzel yaşasın.
             Aşk diyoruz mesela ne kadar yüce bir kelime olduğunu sadece tadanların bildiği aslında çoğunuzun bilmediği bilse bile anlam veremediği kelime. Ben yaşadım dostlar en güzelini yaşadım. her şeyiyle yaşadım. En çokta ayrılığıyla yaşadım.Her gün lanet edecek bir sebep bulmama gerek kalmadı beni benden almaya başka bir sebep kalmadı sadece aşk kaldı biraz ve fazlasıyla ayrılık hatta sonu gelmez ayrılık ve bir gün biteceğine inanıp aslında hiç bitmeyen ayrılık.
              Ve birde yalnızlık var ki o ayrı bela. Önceden sadece yalnız kaldığın zamanları sanırsın aşık olunca yanında insanlar varkende yalnızsın. Sadece biri olsun istersinde olmaz ya o zaman aşık olduğunu anlarsın sonrasında ayrılığı ve akabinde yalnızlığı hatırlarsın. Yalnızlığı seven insanların deli olduğunu düşünüyorum. Ve asıl deliler tımarhanede yatanlar değildir zaten. aşık olup yalnız kalanlardır. Ve hiç kimse bilmez bunu bu aslında insan oğlunun ne kadar güçsüz olduğunu aslında her şeyi cenabı hakkın bildiği ve onun gücünün karşısında zerre kadar güçlü olmadığını anlarsın. Anlarsında anlamasına yine sen güçsüzlüğüne lanet okursun. Ve güçsüzsündürde. Bazen yaptığın şeyle bir anlam ifade etmez sadece yaparsın. Sonra geçerler karşına bütün inandıklarına inanmadığını söylerler. Halbuki inancın olduğu için yaparsın o konuşmaları her dakikasında yine umut ararsın. Ortada bir inanç vardır ki bunun olmadığı iddaa edilir. Sen sonuna kadar inanırsın kaybettiklerin gelir bir gün sadece özür dilerim der. Ve aslında zamanında en çok özürü sen kendini anlatamadığın için dilemişsindir.

Hayat her zaman mutluluk vermez insana olunca mutlu olursun kaybedince anlarsın değerini. Uzakta olmak kaybetmek değildir. Yaşarsın yaşatırsın yeter ki yaşadığını bilesin. Ama bir gün hiç bir şey yapamadığı anlayınca işte o zaman kaybetmişsindir her şeyini ve yaptığın hiç bir şey değiştirmez gerçekleri. Sadece seninle yaşamasını değilde sadece yaşamasını istediğin günler gelir. Ama çok geç gelmiştir

ABDULLAH KARACI

Yorumlar