Orhan Veli kanık
13 Nisan 1914 İstanbul Beykoz doğumlu
Eğitimi
Galatasaray lisesi Ankara erkek lisesi ve İstanbul üniversitesi felsefe bölümü
Felsefe bölümünü bitirmeden ankaraya geri dönmüştür. Lise yıllarında Oktay Rıfat ve Melih Cevdet ile tanışmış ve garipçilik(birinci yeni) akımını ilk olarak garip adlı şiir kitabında arkadaşlarıyla başlatmıştır.
10 kısımda üzeri ankarada üzeri kapatılmamış bir çukura düşerek ayağını incitmiştir. 14 kasımda ise İstanbula dönmüş ve aniden fenalaşarak beyin kanamasıyla vefat etmiştir.
Bir çok güzel şiir bırakmış olan yazarın bir şiirini de sizlerle paylaşıyorum. İstanbulda doğmuş ve büyümüş biri olarak buyurun.
İSTANBUL'U DİNLİYORUM
İstanbulu dinliyorum,gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin kapalı çarşı
Cıvıl cıvıl mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar kokularında ter kokuları;
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
Serin serin kapalı çarşı
Cıvıl cıvıl mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar kokularında ter kokuları;
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, bilmiyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, bilmiyorum;
Beyazıt bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum
İstanbulu dinliyorum.
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, bilmiyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, bilmiyorum;
Beyazıt bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum
İstanbulu dinliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder